Selamların en güzeliyle Selamun Aleyküm..
Sizlere son zamanlarda okuduğum ve çok beğendiğim bir kitap tavsiyesinde bulunmak istiyorum.
Kitabın adı başlıkta da gördüğünüz üzere Halimizin İzahı.
Yaşadığım bu asırda Müslümanlar olarak içinde çırpınıp durduğumuz, yaşadığımız çoğu sorunu konu edinmektedir. Daha doğrusu bu kitap bizlere sorunları sıralamak yerine daha ziyade bu sorunlar karşısında neler yapmalıyız? bu sorunlarla nasıl başa çıkmalıyız? bunu hedefliyor.
Bizi kuşatan sorunların kırılabilmesi için yük bizim omuzlarımızdadır. Biz değişeceğiz ki Allah'ta değiştirecek ve bu değişim isteği, temennileri aşacak günlük hayatımızın bölümleri arasına girecektir.
Konuşmak yerine iş üreten Müslüman..
Allah'ı ve dinini her şeyin üstünde seven, O'na güvenen Müslüman..
Gelecek endişesini "dinin geleceği, insanların imanla ölmesi" olarak anlayan Müslüman..
Kalbe dünya sevgisini bir put olarak sokmayan, dünyayı Allah'ın gördüğü gibi bir sinek kanadı kadar bile etmez görmeyen Müslüman..
Mübahlar içinde boğulup kalmayan, cihadı en ulvi görev bilebilen Müslüman..
Kavramlarını hayat ilkesi olarak kullanan, insanlara ve dünyaya Kur'ân'ın baktığı gibi bakan Müslüman..
Allah'ın yasaklarının toplumda yer bulmasından uykuları kaçan Müslüman, değişim talebi olan Müslüman'dır..
Kurtuluşta bu MÜSLÜMAN NESLİN elinde biiznillah gerçekleşecektir.
"Bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe, şüphesiz Allah onların durumunu değiştirmez." Rad Suresi.
Bugün değişime kendinden başlamak istiyorsan bu kitabı okumakla başla..
4 Mart 2017 Cumartesi
AÇIK KONUŞALIM (Üni-Eğitim Sistemi)
Avrupa'nın İslam ülkelerindeki sömürgeciliğinden, orduları ile sadece yeryüzünü değil aynı zamanda kalpleri, ruhları, vicdanları, duyguları ve düşünceleri sömüren Batı emperyalizminden başka bir etken var mıdır?
Açık konuşalım...
Sömürgeci Batıyı tıpkı köleler ve maymunlar gibi taklit ediyoruz.
Açık konuşalım...
Bir dansöz gibi süslenen, sahneye çıkarmışçasına elbisesini çıkarıp adeta soyunarak üniversiteye giden genç kız, öğrenim görmek istediğini söylüyor öyle mi? Öğrenim mi bu tarz giyinmeyi gerektiriyor, bu kıvrak hareketleri öğrenim mi istiyor? Etüt adı altında yapılan gizli buluşma ve randevuları ilim mi emrediyor? Hocaya cilve yapmayı, asistanın dikkatini çekmeyi ilim mi emrediyor? Üniversiteyi bar, tiyatro ve eğlence yeri haline getirmeyi ilim mi istiyor? Acaba bu kızın, sabahleyin evinden çıkarken aklında bilgi elde etme düşüncesi var mı? Yoksa o, üniversiteye "avlanmak"için mi gidiyor?
Açık konuşalım...
Bugün ikisi Kahire'de olmak üzere Mısır'da dört üniversite vardır. Çoğu öğrencisi, kızları avlamak isteyen erkeklerle, avlanmayı arzulayan kızların içinde yüzdükleri düşünsel ve ruhsal pislik ve kirlilikten oluşan bir üniversite. Bu ortamda üzerlerine bu pisliklerin sıçramasından korkan bazı genç kızlarda vardır. Bu çamurdan kurtulmak ve her türlü bozukluğun dışında öğrenimlerini sürdürmek için kendilerine ayrı bir üniversite tahsis edilmesini istiyorlar. Ancak kadının, her türlü manevi bağdan ve sorumluluk duygusundan sıyrılmasını ve hürriyetine kavuşmasını savunan basın, şiddetle isyan ve itiraza kalkıp yaygaralar koparıyor ve şöyle diyor : "Araç ve gereçleri nereden temin edeceğiz? Böyle bir iş için gerekli hoca ve profesörleri nereden bulacağız?"
Bu dört üniversitede okuyan kızların hepsini toplasak, bunlar bir veya birden fazla üniversiteyi doldurmazlar mı? Aynı şekilde eksiksiz ve fazlasız olarak aynı hoca ve profesörlerle tahsillerini sürdürmezler mi?
Açık konuşalım...
MESELE İMKAN YOKLUĞU DEĞİL ÇILGINCA YAPILAN BİR İHTİLAT YANİ KADIN-ERKEK KARIŞIKLIĞI ARZUSUDUR!..
Açık konuşalım bu gençler, ileride sahip oldukları yavrularını terbiye edecek anneler ve babalar olmaya elverişli varlıklar mıdır?
Açık konuşalım...
Ahlâk, gelenek ve dini istemediğimizi rahatça belirtelim. İnsanca yaşamanın dışında hayvanlar gibi yaşanan bir hayata özenen kuşaklar yetiştirmek istediğimizi söyleyelim. İlerlemeye ve atılıma niyetimizin olmadığını söyleyelim. Madem ki söylediklerimizin doğruluğuna inanıyoruz, o halde çekinmeyelim.
Bu bahsettiğimiz şahsiyetler İslâm'dan tiksinirler. Fakat bizler gerçek anlamıyla Müslüman olduğumuz zaman bunların hiç biri sahnede görünmeye cesaret edemeyecektir.
NOT: Muhammed Kutub-Gelenekler Çatışması kitabından özet olarak alıntıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)